ARTIĞIN HÜKÜMLERİ
Bir canlının az kabul edilen sudan içmesi durumunda artakalan ve dört kısımdır: Arta kalan bu suya’ artık denilir.
1. (KENDİSİ) TEMİZ. (BAŞKA ŞEYİ) TEMİZLEYEN ARTIK: Bu, eti yenilen hayvanlarla at ve insan artığıdır.
2. KULLANIMI CAİZ OLMAYAN ARTIK: Bu, pars ve kurt gibi yırtıcı hayvanların, domuzun ve köpeğin artığıdır.
3. BAŞKA SU BULUNMASI DURUMUNDA KULLANIMI MEKRUH OLAN ARTIK: Bu kedi, başıboş tavuk, doğan, şahin, çaylak gibi yırtıcı kuşların ve akrep müstesnâ fare gibi ev hayvanlarının artıklarıdır.
4. TEMİZLEYİCİLİĞİNDE ŞÜPHE OLAN ARTIK: Bu katır ve eşek artığıdır. Bu artıklardan başkasını bulamazsa onunla abdest alıp teyemmüm yapar, sonra namazını kılar. Abdest ve teyemmümden herhangi birini öne alması câiz olmakla beraber en iyisi önce abdest almasıdır.
(BİRBİRİNE KARIŞAN) GİYSİLER ve KAPLARDA ARAŞTIRMA: (Yan yana koyulma suretiyle) çoğu temiz olan kaplar pis olan diğer kaplarla karışıp kaplardaki suların hangisinin temiz ve pis olduğu ayırt edilemezse kişi abdest almak ve içmek için araştırır. Bu araştırmaya göre, abdest alıp su içmesi gereklidir. Eğer kapların çoğu pis olursa sadece içmek için araştırır ve içer. Kapların çoğunun pis olması durumunda, mağlup için ma’düm hükmü olup kapların hepsi pis sayıldığından abdestin halefi olan teyemmümü yapması caiz olur. Ancak temizlik vasıtası olan suyun bulunmaması ile kesinkes teyemmüm yapma ruhsatı ortaya çıkması için bu suların dökülmesi veya hayvanlara içerilmek için birbirlerine dökülmek suretiyle karıştırılması daha faziletlidir. Temiz ve pis giysilerin birbirine karışması durumunda, giysilerin çoğu pisde olsa, temizde olsa araştırma yapar. Ve bu araştırmaya göre elbise giyip namazını kılar. Zira su meselesinde olduğu gibi avret yerini örtmekte giysiye halef olacak birşey yoktur.
KUYULARIN MESELELERİ VE TEMİZLİĞİ:
KÜÇÜK KUYU
KÜÇÜK KUYU’NUN SUYU; at, eşek, katır pisliklerinin dışında azda olsa kan ve şarap gibi nesacetlerin düşmesiyle, ağzı suya temas etmeyip diri çıksa da domuzun düşmesiyle, o kuyuda insanın, koyunun, köpeğin ölmesiyle ve küçük de olsa ölen hayvanın şişmesiyle boşaltılır.
Kuyunun boşaltılması mümkün değilse büyük hayvanın ölmesi veya – küçükte olsa – hayvanın şişmesiyle 200 kova boşaltılır. Kuyuda tavuk, kedi ve benzeri hayvanların ölmesiyle 40 kova boşaltılır. Fare ve benzerlerinin ölmesiyle 20 kova boşaltılır. Bu şekilde kuyunun boşaltılması kuyuyu, kovayı, kovanın ipini ve su çekenin elini temizlemiş sayılır. Baştan beri buraya kadar verilen bilgilerin hepsi küçük kuyu yani; 10×10 zira kareden az olan kuyu ile alakalıdır. Zira 10:10 zira kare’den büyük olan bir kuyu ancak içerisine düşen necâsetin rengi veya tadı veyâhud kokusunun suda belirmesiyle pis olur.
Nür el-izâh nüshalarında başlık olarak bulunan ” Büyük Kuyu” ifadesi yerinde değildir. Çünkü kuyudan kırk kova veya 20 kova çıkarılmasının gerekli olduğu yerlerin küçük kuyu hakkında olduğu diğer fıkıh kitaplarında zikredilmiştir. (Damad, 1/33) O halde kuyudan 200 kova boşaltılmasının gerekli olması kuyunun 10:10 zira’ kare’den daha büyük olmasından kaynaklanmayıp bilakis bu ölçüden daha küçük olup kuyunun alt taraftan kaynaması sebebiyle boşaltılmasının mümkün olmamasındandır.
KUYU NE ZAMAN PİS OLMAZ
Küçük kuyu; deve, davar, at, eşek, katır, sığır ve manda pislikleriyle pis olmaz. Ancak o kuyuya bakan bunları çok kabul eder veya o kuyudan çekilen kovalar pislik tanelerinden boş kalmazsa kuyunun suyu boşaltılır.
SU NE ZAMAN PİS OLMAZ
Su. güvercin ve serçe pisliğiyle, balık kurbağa, (yengeç, su köpeği gibi, su hayvanları,) Sivrisinek, sinek, arı, akrep gibi akıcı kanı olmayan hayvanların suda ölmesiyle, vücudunda necasetin bulunmaması şartıyla sudan diri olarak çıkan ve yenen hayvanların veya insanın suya düşmesiyle, katır, eşek ve sahih kavle göre vahşi hayvan ve yırtıcı kuşların düşmesiyle necis olmaz. Şayet (yukarıda zikredilen) canlıların salyası suya temas ederse, su, canlıların salyalarının hükmünü alır. Bu suların hükmünü bilmek için artıklar balısıne müracâât edilsin.
KUYUYA HAYVAN DÜŞMÜŞSE
Kuyuda, ne zaman düştüğü bilinmeyen şişmemiş bir hayvanım bulunması kuyuyu, bir gün bir geceden, bulunan hayvanın şişmesiyse kuyuyu geceleriyle beraber üç gün öncesinden itibaren pislemiş sayılır. Bu müddet zarfında kuyudan abdest almış veya gusledilip kılınmış olunan namazlar iade edilir.
TAHARETLENME VE ABDESTTEN ÖNCE YAPILMASI GEREKLİ
OLAN ŞEYLER
Erkeğin; yürümek, öksürmek, yatmak ve adetine göre başka uygulamış olduğu hareketlerle idrar sızıntılarını giderip kalbi ruhat oluncaya kadar küçük abdest temizliği yapması gereklidir.
İdrar sızıntısının kalmadığına dair kalbi mutmain olmadıkça abdest almaya başlaması caiz değildir.
TAHARETLENMENIN HÜKMÜ
Çıkış yerini aşmadıkça ön ve arka yoldan çıkan pisliği temizlemek sünnettir. Çıkış yerini aşan pislik 1 dirhem miktarı olursa onu suyla temizlemek vâcib, 1 dirhemi aşmış ise farzdır.
DİRHEM MİKTARI
Sıvı olan pisliklerde el ayası miktarı olup, cüsseli pisliklerde takriben 3 gramdır. Çıkış yerindeki pislik azda olsa cünüplük, hayız ve nifastan dolayı gusletme anında o pisliği yıkamak farzdır. Zira gusülde bedenin her tarafına suyu ulaştırmak farzdır. Pislikse, suyun bedene temasına engel teşkil eder. Temizlemeye uygun taş ve benzerleriyle taharetlenmek sünnettir. Su ile yıkamak, taşla taharetlenmekten daha güzeldir. En iyisi (temizlikte) su ve taş arasını cem’etmektir (yâni; temizliği her ikisiyle yapmaktır).
Şöyle ki: Çıkan pisliği taşla siler. Sonra çıkış yerini suyla yıkar. Sadece su veya sadece taşla yetinmek caiz görülmüştür. Taharetlen- mede pislik mahallini iyice yıkamak sünnettir. Taş adedini üç yapmak mendûb olup sünneti müekkede değildir. O halde üç taştan azıyla kâmil bir temizlik meydana geliyorsa o üç taşla istincâ yapmak mendûb olur.
TAHARETLENME’NİN YAPILIŞI
Hayalar sarkık olduğunda taharetlenme, birinci taşla önden arkaya ikinci taşla arkadan öne, üçüncü taşla önden arkaya doğru silmesi şeklinde yapılır. Şayet hayalar sarkık değilse, kişi taharetlenmeye taşı arkadan öne doğru çekerek başlar. Kadın ise tenâsül uzvunun bulaşması korkusundan taharetlenmeye, taşı önden arkaya doğru çekerek başlar. (İstinca yapacak olan kişi) evvelâ su ile elini yıkar. Sonra bir veya iki, ihtiyaç olması durumunda üç parmağın içini kullanıp su ile necaset mahallini ovalar (yıkar).
Şöyle ki: Erkek istincaya başlarken diğer parmaklara nisbetle orta parmağını azıcık yükseltir (onunla taharetlenme yapar) sonrasında yüzük parmağını da yükseltir. (İki parmakla temizliği kemâle erdirir.)
Kadın, lezzetin meydana gelme endişesi bulunduğundan istincaya başlarken yüzük parmağını orta parmakta beraber diğer parmaklara nishetle azıcık yükselir (onlada taharetlenme yapar.) Kişi çirkin kokuyu giderinceye kadar mübalağa eder. Oruçlu değilse mak’adını salmakta mübalağa eder. Taharetlenmeyi bitirince ikinci defa ellerini yıkar. Oruçlu olması durumunda kalkmadan önce makadını bezle siler.
TAHARETLENME KENDİSİYLE CAIZ OLAN VE OLMAYAN SEYLERLE DEFI HÁCET HALİNDE YAPILMASI MEKRÜH OLAN ŞEYLER
Taharetlenme için (ister ön, isterse arka olsun) avret yerlerini açması câiz değildir. Pislik, çıkış yerinin etrafına bulaşıp (etrafa bulaşan,) dirhem miktarını aşar ve o kişi o pisliği giderebileceği birşey bulursa o pislikle beraber namaz kılmak caiz değildir. Kişi kendisini görecek birinin yanında avret yerini açmadan pisliği gidermenin çaresini arar.
İSTİNCA KENDİSİYLE MEKRUH OLAN ŞEYLER
Kemik, insan ve hayvan yiyeceği, kiremit, saksı parçası, kömür, cam, kireç, ipek parçası ve pamuk gibi muhterem (kıymetli) birşeyle ve özür olmaksızın sağ elle taharetlenmesi mekruhtur.
DEFİ HACETİN EDEBLERİ
Kişi helaya girmeden: أعوذ بالله من الشيطان الرجيم (” Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’u Teala’ya sığınırım” der ve sol ayağıyla helaya girer. Sol tarafına yüklenerek çömelir. Zaruret olmadıkça konuşmaz. İhtiyaçtan fazla helada durmaz. Çünkü bu: basur, ciğer kanaması ve benzeri zararlar verebilir. Def¹i hâcet halinde (sadığın sıçrantıları dönüp kendisini kirletmemesi için) rüzgarın estiği yöne, (Allah’u Teala’nın büyük ayetlerinden oldukları için) ay ve güneşe önünü dönmek tahrimen mekruhtur. Suya, gölgeye, hayvan yuvalarına, yola (meyvesi üzerinde iken) meyveli bir ağacın altına küçük ve büyük abdest yapmak mekruhtur. Özür olmaksızın ayakta işemek de tahrimen mekruhtur. (Defi hacetten sonra) sağ ayağıyla helâdan Çıkar Sonra. ” الحمد لله الذى أذهب على الأذى وعافاني Benden eziyeti giderip. Afiyet veren Allah’u Teala’ya hamd olsun” der.
Kaynak: Nûrul Misbah (Cübbeli Ahmet Hoca)